Dinimizi, inancımızı belirli bir alana sığdırıp, sınırlandırarak bir Müslümanlık yaşadığımız şu dünyada bazı şeyleri yeniden bakmak yeni bir bakış açısı getirmemiz gerekiyor. Yada kaybettiğimiz bakış açımızı tekrar bulmalıyız, öğrenmeliyiz. Aslında kaybettiğimiz o kadar şey var ki ama sadece birine değinelim.
Konuya iddialı bir cümle ile başlayım. Dünyada nerde bir güzellik varsa orada onu yapmaya Müslümanlar daha layıktır. Neden mi Bizim dinimiz boş ver demez, bizim dinimiz umursamazlık etmez, şairin dediği gibi
“kim var! ” diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert “ben varım! ” cevabını verici, her ferdi “benim olmadığım yerde kimse yoktur! ” duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik…
Müslüman varsa güzellik, iyilik tamdır. Müslüman zamanı mekanı güzelleştiren demektir. Müslüman sadece kendini değil çağı kurtaran kişidir. Müslümanlar iyilik yapmaya devam etmelidir. Çünkü yeryüzünde Müslüman iyilik yapmıyorsa iyilik yetim kalmış demektir.
Peki İyilik yapmak değince aklınıza ne geliyor bir an bir düşünün, ilk aklınıza ne geliyor?
iyilik değince Aklınıza ne geldi ? Sahi Sizin favori bir iyiliğiniz var mı yada en son ne zaman iyilik yaptınız bilmiyorum, şunuda belirtelim iyilik yapmak için illa paramız olması gerekmiyor neyse ben iyilik değince daha hissedilir şeylere değinmek istiyorum. Mesela en son ne zaman bir yetimin başını okşadık onun yüzünü güldürdük. Tamam belki kıyafet aldın karnını doyurdun ama başını okşadın mı iğrenerek değil muhabbetle sevgiyle önemseyerek. Yine konumuza başka bir açıdan bakacak olursak.
Hz. Muhammed (sav) bir Hadis-i Şerif’inde mealen şöyle buyuruyor:
(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.Tirmizî, Birr, 36.
Bu hadis-i şerifi okuduğunuzda aklınıza ilk ne geldi. Benim aklıma Müslüman çevreci olmamı, Müslüman pozitif olmalı, Müslüman etrafı ile iyi geçinmelidir. İyiliğin yanında kötülüğün karşısında durmalı.. Şimdi kardeşlerim Başta dediğimize dönersek Müslümanlar daha layıktır bir yetim, bir ihtiyaç sahibi, bir muhtaç bir yolda kalmış varsa ona yardım edecek biri varsa buna Müslüman daha layıktır. Çevre ile alakalı biri konuşacaksa bir sivil toplum örgütü kurulacaksa bunu Müslümanlar kuracak çevre ile ilgili konularda en çok Müslümanlar sesi çıkmalı. Çünkü bizim dinimiz budur…
Olaya birazda özelde bakacak olursak, İslam dünyaya hakim olacaksa sadece bir alanla değil her alanla hakim olmalı, Müslümanlar olarak sorumluluğumuz kişisel ibadetlerimizi yapmaktan çok daha fazla, yerdeki böcekten gökte uçan kuşa gider sorumluyuz. Biz dağlara buğday atın İslam topraklarında kuşlar aç kaldı demesinler diyen medeniyetin sahipleriyiz. İslam bir alana bir konuyu bir binaya sınırlandıracak bir din değildir. İslam Müslüman her anında her saniyesinde olmalıdır. Bizim ölçümüz Kuran ve sünnetidir. Hayatın hiçbir anında başkaca bir ölçü kuralda tanımayız.
Halimizi anlatan son bir sözle bitirmek istiyorum.
Bir Müslüman düşün kafir gibi hasleti var, bir kafir düşün Müslüman hasleti var…
Yazar: Neptünlü Müslüman